30 Eylül, 2015

Sevgili Dünya

 
        Önümde yürüyen kadın çarşının dükkanlarına sürekli bir şeyler soruyordu ben de, mesleğim gereği şüpheci olduğumdan, kadını izlemeye koyuldum ve bir süre sonra kadının telefon konuşmasına tanık oldum "Şekerim bir sürü dükkan gezdim ama burada hiç gerçek sevgi yok hepsi sahte. "dedi.Kadını takip etmeyi bıraktıktan sonra kadının son girdiği dükkana bende girdim ve dükkan sahibinin sattığı sevginin gerçek olup olmadığını anlamak için kontrol ettim; sevgi gerçekti, sadece bir süre yanlış kişilere emanet edildiği için üzerinde çizikler vardı ama iyi bir bakımla sıfır haline döndürülebilirdi. Dükkan sahibine kadının neden sevginin gerçek olduğuna inanmadığını sordum ve dükkan sahibi bana: "İnsanlar sahte sevgi ile o kadar çok dolandırıldılar ki artık gerçek sevgiye de inanmıyorlar."dedi, haklıydı.

         Bu arada ben kim miyim? İsmimi vermek istemiyorum ama Gönül İşleri Bakanlığı tarafından atanmış bir sevgi polisiyim sahte sevgi satan,sevgi çalan insanları yakalar onları Hoşgörü Hapishanesi'ne götürürüm.

       Ülkede son yıllarda yaşanan sevgi suçları ile baş edemeyen yönetim, ülkenin yüksek güvenlikli bu hapishanesini açmaya karar verdi.Hoşgörü Hapishanesi'nin yapımında annelerden yardım alındı ve tabiri caizse anne eli değmiş bir hapishane yaptılar, anne sevgisini katarak.
      Hoşgörü Hapishanesi'nden bahsetmek gerekirse oraya giden suçlulara yıllarca o kadar iyi davranılır ki içlerinde kaybettikleri ve başkasından çalarak elde ettikleri sevginin yeniden oluşması amaçlanır; oluşmaz ise çeşitli "sevgi dolu" işkencelere maruz kalırlar, işkence de işe yaramaz ise en sonunda içlerindeki nefret onları ''Boşluk''diye isimlendirdiğimiz şeylere dönüştürür.Bazen uysal bazen saldırgan bir yaratık ve içlerinde fazlası ile yalnız.
   
      Bu suçluları yakalamak sanıldığı kadar kolay değil insan paranın veya başka şeylerin sahtesini daha kolay anlıyor ama sevginin sahtesini gerçeğinden ayırt etmek gerçekten çok zor. Genelde sevgide sahtecilik yapan insanları yakalamamız örgüt içi ihbarlar ile oluyor.İhbarların sebeplerinden en popüler olanı ise örgüt üyelerinin sahte sevgilerini aynı kişiye satmaya çalışmalarından dolayı ortaya çıkan kavgalar,kurbanlarını elde etmek için örgüt üyeleri birbirlerini satıyorlar.

    İnsanlar artık yoruldu ve yapılan araştırmalara göre sahte sevgi denen zamazingo onbeş-yirmi yıl içerisinde kontrol altına alınamazsa gerçek sevgi,saf sevgi denen şey hiçbir yerde bulunamayacak.

                  ''Sahte sevgiler yüzünden gerçek sevgilere inanmaz oldu insanlar.''


MUTLAKADAM

18 Nisan, 2015

Bay ''A.''dan Bir Kesit

   
 ''Her akşam ölüyor ve her sabah yeniden doğuyorum''
FİGHT CLUB 

    Merhaba ben A. , ben dünyanın en iyi senaristi ve oyuncusuyum tabi bu iki özellik süper güç gibi bir şey öyle her zaman ortaya çıkmıyorlar sadece sevdiğim kişiyi -Bayan M.- düşünürken beliriyorlar. Bildiğiniz gibi süper kahramanlar güçlerini; vücut kimyalarını bozan radyoaktif atığa bulanarak, örümcek ısırığı ile, kontrolsüz deneyler sonucu vs. elde etmişler, galiba benim kimyamı bozan şey de bayan ''M.'' oldu .Ne zaman onu düşünsem beyin aktivitem artıyor, nabzım hızlanıyor ve süper güçlerim ortaya çıkıyor. Odamda bir başıma otururken başrolünde ben ve bayan ''M.''nin oynadığı bir senaryo yazmaya başlıyorum, geçmişte beraber geçirdiğimiz vakitlerden de yardım alarak dünyanın en şahane senaryosunu yazıyorum; bu senaryonun final sahnesinde ise sevdiğimi söylüyorum ve daha perde kapanmadan bizi izleyen topluluktan üstümüze gök gürültülü alkış yağıyor. Alkış selinde boğuluyoruz.
      
     Sıra oyunculuğa geliyor; dekor hazır, ışıklar uygun, seyirci bulutu salonu doldurmuş, senaryo ezberimde: Perde açılıyor, alıyorum karşıma bayan ''M.''yi başlıyorum oynamaya gayet güzel eksiksiz oynuyorum, bayan ''M''de ondan habersiz yazdığım senaryoya uyuyor ta ki final sahnesine kadar; ezberimi unutuyorum, elim ayağıma dolanıyor ve sonuç hüsran.Final sahnesini oynayamadan seyirci bulutu dağılıyor, ışıklar kapanıyor, Bayan ''M.'' kayboluyor.Bu sefer alkış yağmurunda değil de kendi yalnızlığımda boğuluyorum.Yönetmen sahnenin arkasından beceremedin,batırdın dercesine bana sesleniyor: ''Oyun bitti hadi evine''. Evime gidiyorum, süper güçlerimle başka senaryo yazıyorum ama final sahnesinde hep elim ayağıma dolanıyor, ışıklar kapanıyor, Bayan ''M.'' kayboluyor. Yine evime gidiyorum yine başka senaryo yazıyorum yine ve yine... 
MUTLAKADAM

09 Mart, 2015

Plak Çalar

           

         Ben bir plak çalarım. Hani şu ilk çıktıklarında üstünde tek bir çizik bile olmayanlardan.Kim tarafından evine alındıysa evinin baş köşesine konulup her gün tozu alınıp temizlenenlerden.Sesim çok güzeldir her türlü taş plaktaki şarkıyı kusursuz bir biçimde çalabilirim bütün şarkılara eşlik edebilirim daha doğrusu çalabilirdim ve eşlik edebilirdim.Sesim hiç bozulmaz bütün plakları aynı akıcılıkta çalabilirim sanıyordum fark etmemişim, çaldığım her şarkı eskitmiş beni,önce sesim bozulmuş sonra akıcılığım.Yavaş yavaş her şarkıda takılmaya başlamışım.

    Ben bir plak çalarım ve sanırsam artık bozuldum, üzerime takılan plaktaki, çalmaya çalıştığım, şarkının en güzel en duygulu yerinde takıldım kaldım, ne ileri gidebiliyorum ne de geri.Tüm bu bozukluğuma, takılıp kalmama rağmen bana nasıl olduğumu sorarsanız halimden memnunum çünkü bu şarkı uzun zaman sonra çalmaya çalıştığım en güzel şarkı ve ben bu şarkıyı çok seviyorum ama artık şarkının bir kısmını çalmak bana yetmiyor ben şarkının hepsini çalmak istiyorum.Şarkının hepsini çalmayı başaramazsam bütün bozuk plakların gittiği gibi benim gideceğim yer de büyük ihtimalle antikAcılar çarşısı...

 MUTLAKADAM

25 Ocak, 2015

Hayal Şehri ve Adam


       Bir adam Hayal adlı şehirde tek başına yaşıyordu.Bu şehirde gökyüzünün rengi başka mavi, çam ağaçlarının yeşili başka yeşil, çiçeklerin kokusu başka kokuydu ve adam gökyüzünün mavisine sevdalıydı.Bu adam şehre kimseyi almıyordu çünkü onun sevdiği şeyleri başkalarının da sevmesinden korkuyordu.Bu adam ayda iki kere yaptığı gibi Hayal Şehri'ne özgü olan bir şişe Hayal içkisini alıp maviliğinin derinliklerinde üzüntüleri, sevinçleri saklayan denizin karşısına geçti, şişeyi açtı ve şişenin yarısını denize döktü; yaptığı bu hareketi ,eski uygarlıkların tanrılarına sunduğu adak misali, bir tür adak sayıyordu kendince.Adam içmeye başladı yavaş yavaş içti ve şişenin dibini gördüğünde şehrin güzelliğini haykırdı, sevdalı olduğu maviliğe bakarak ama farkında olmadan çok yüksek sesle söylemişti bunu ve sadece adama ait olan şehrin güzelliği ve özelliğini diğer şehirlerde yaşayan insanlar da duymuştu.Gökyüzünü gri bulutlar kaplamaya başladı, mavilik tamamen kayboldu adam çok sarhoş olduğundan yanlış gördüğünü düşünüp uyumaya gitti.Ertesi sabah uyandığında yağmur devam ediyordu ve her yeniden uyanışında bitkilerin renginin değiştiğini, havadaki kokunun kaybolduğuna şahit oluyordu zaten sevdalı olduğu gökyüzünün mavisini çoktan unutmuştu.Bir sabah uyandığında kendine başka bir şehir aramaya karar verdi çünkü her uyandığında Hayal Şehri'nin eriyip gitmesi yüreğini dağlıyordu.Hazırlıklarını yaptı ve yola koyuldu pek çok şehre girmeyi denedi ama kabul edilmedi, sekiz ay gezdikten sonra en sonunda onsekiz-yirmi kişinin beraber yaşadığı bir yer buldu.Buraya yerleşen herkes kendi hayatını yaşıyordu, herkes kendinden sorumluydu.Adam birkaç ay sonra buraya alıştı ve Hayal Şehri'nden getirdiği içkisini içerken bir kadın gördü.Adam kadına bakmaya doyamıyordu.Yine bir gün kadını izlerken hatırladı, bu kadın Hayal Şehri'nden çıkmış gibiydi kadına her bakışında Hayal Şehri aklına geliyordu. Kadında Hayal Şehri gökyüzüsünün mavisi, ağaçlarının yeşili, çiçeklerinin kokusu vardı kısacası adamın hasret olduğu her şey...
    
        Adam sevdalanmıştı kadına ve bu sefer söylemekten korkuyordu, birilerinin duyup sevdasının güzelliğinin ve özelliğinin kaybolmasından korkuyordu, ikinci defa kaldıramazdı bu acıyı.Gel zaman git zaman bu şehre başka bir adam daha geldi.Bu adam da aynı kadına sevdalanmıştı ve birilerine söylemekten korkmuyordu, kadın hariç herkese söylüyordu.Hayal Şehri'nden gelen adam bunu öğrendiğinde krizler geçirmeye başladı, ona özel sandığı sevgiyi başka biri de duymaya başlamıştı, onun gördüğü güzelliği başka biri de görmüştü.Başka şehirden gelen adam kadına açıldı ve kadına sahip oldu.Hayal Şehri'nin adamı ise geçmişte yaşadıklarından dolayı korkusuna yenik düştü, elindeki fırsatı kaçırdı ve harap olmuş Hayal Şehri'ne döndü.


MUTLAKADAM